Kaygı Bozuklukları (Anksiyete Bozuklukları)

  1. Ana Sayfa
  2. Anksiyete Bozukluğu
  3. Kaygı Bozuklukları (Anksiyete Bozuklukları)
Anksiyete bozuklukları kaygı bozuklukları
Bu yazıda genel kaygı bozuklukları ya da diğer adıyla anksiyete bozuklukları anlatılmaktadır. Kaygı ya da anksiyete nedir, hangi durumlarda kaygı normal kabul edilebilir, tanı nasıl konulur, ilaç ve psikoterapi tedavisi nasıl yapılır sorularının cevaplarını bu yazıda bulabilirsiniz. Kaygı Hakkında Temel Bilgiler Kaygı Bozukluğu Nedir? Sağlıklı kaygının özellikleri; Sağlıksız kaygının özellikleri; Kaygı Bozukluklarının İşaret ve Belirtileri Panik Atak Nedir? Kaygı Bozuklukları Kimlerde Görülür? Kaygı Bozuklukları için Yardım Almak Kaygı Bozukluğu Tanısı Nasıl Konur? Kaygı Bozukluklarının Türleri Yaygın Kaygı Bozukluğu Sosyal Kaygı Bozukluğu Panik Bozukluk Agorafobi Fobiler Kaygı Bozukluklarının Tedavisi Kaygı Bozuklukları Nasıl Tedavi Edilir? Psikiyatristler kaygı bozuklukları hakkında neler yapmaktadır? Psikolojik Tedavi Maruz Bırakma Tedavisi İlaç Tedavisi Kaygı Bozukluklarında Kendi Kendinize Yapabileceğiniz Adımlar Kaygınızı uzun süreli olarak yönetmek için: Kaygı Bozukluklarında İyileşme Oranları Kaygı Bozukluğu Deneyimleyen Birine Yardım Etmek

Kaygı (Anksiyete) Hakkında Temel Bilgiler

  • Bazen kaygılı hissetmek sağlıklı ve normaldir. Kaygı bazen bize yardımcı olur, bizi tetikte tutar ve işlerimizi daha iyi yapmamız için teşvik eder.
  • Örneğin, bir spor müsabakası veya sınava girmeden önce biraz kaygılı hissetmek, daha iyi konsantre olmamızı ve daha iyi iş çıkarmamızı sağlayabilir.
  • Eğer tehlikedeysek, kaygı o durumdan kurtulmamız için bize yardım eder.
  • Ancak, eğer kaygı seviyesi çok yükselirse, bu durum sağlıklı düşünmemizi engeller.
  • Eğer kaygı, günlük hayatınızı etkileyip sizi engellemeye başladıysa, bu durum artık bir psikolojik rahatsızlık haline gelmiştir.
  • Kaygı bozukluğu, kaygınız kontrolden çıkıp hayatınızı etkilemeye başladığında ortaya çıkar.
  • Kaygı bozuklukları oldukça yaygın görülmektedir.
  • Kaygının tedavisinde etkili olan psikoterapi çeşitleri mevcuttur.
  • Birçok insan için, psikoterapi tedavisi ile başlamak daha uygundur.

Kaygı Bozukluğu Nedir?

Kaygı bozukluğu, kaygınız kontrolden çıkıp hayatınızı etkilemeye başladığında ortaya çıkar. Dünya üzerinde en yaygın psikiyatrik bozukluklardan biridir ve yaklaşık 3 kişiden biri hayatının bir bölümünde kaygı bozukluklarından birini deneyimlemektedir. Kaygı bozukluğuna sahip olmak, rahatsız edici olabilir ve hayatınızı istediğiniz şekilde yaşamanızı engelleyebilir. Ancak, bu bozuklukların tedavisinde etkili olan yöntemler vardır, yani çözümsüz değildir.

Sağlıklı kaygının özellikleri;

  • Kısa sürede geçer
  • Stres verici bir durumda ortaya çıkar
  • Arada sırada görülür
  • Günlük yaşamı etkilemez
  • Probleme yol açabilecek durumlar hakkında endişelenilir

Sağlıksız kaygının özellikleri;

  • Aylar veya yıllar sürebilir
  • Genellikle stresli bir duruma özgü değildir
  • Kişi kaygıyı sıklıkla hisseder
  • Kişiyi bir şeyler yapmaktan alıkoyar
  • Probleme yol açması ihtimali az olan durumlar hakkında endişe olur

Kaygı Bozukluklarının İşaret ve Belirtileri

Kaygı bozukluklarından herhangi birisine sahip bireyler, endişe, rahatsızlık ve korku duygularını çok yoğun şekilde yaşarlar. Kendileri ile aynı olayları deneyimleyen kişiler ile karşılaştırıldığında daha yoğun kaygıları vardır. Kendilerini kaygılı hissettiren yerler, olaylar veya kişilerden kaçınırlar ve bu şekilde baş etmeye çalışırlar. Bunun yanında şu şekilde de hissederler;
  • Paniklemiş
  • Nefes alamaz
  • Kalp atışları hızlanmış veya göğsü ağrıyor
  • Halsiz, yorgun veya hasta gibi
  • Terlemiş veya kızarmış
  • Açık düşünmek ve konsantre olmak konusunda zorluk yaşıyor gibi.
Kaygı şikâyeti olan bir çok insan aynı zamanda depresyon belirtileri de gösterebilir. Eğer bu semptomlardan bazılarını gösteriyor ve bir kaygı bozukluğu olduğundan şüpheleniyorsanız, psikolojik yardım almanız gerekli olacaktır.

Panik Atak Nedir?

Panik atak, genellikle birden gelen ve aşırı derecede korku hissedilen bir ataktır. Atak sırasında kalbinizin hızlı attığını, nefes almakta zorlandığınızı, terlediğinizi, yorgun veya bayılacak gibi olduğunuzu hissedebilir ve bazı zamanlarda kusabilirsiniz. Bazı kişiler yığılacak veya ölecekmiş gibi de hissedebilirler. Bazıları ise, gerçeklikle bağları kopmuş veya delirecekmiş gibi hissedebilir. Bu ataklar çok çabuk oluşurlar ve birkaç dakika içinde geçerler. Bazen hiç bir sebep yokken bu ataklar gelişir- örneğin tv izlerken veya kanepede uzanırken. Panik ataklar tehlikeli değildir ancak kişi için çok korkutucudur. Bir kere panik atak geçirmiş olmak, kaygı bozukluğunuzun olduğunu göstermez. Ancak eğer aşağıdaki durumlar varsa yardım almanız gereklidir;
  • Birden fazla panik atağı geçirdiyseniz veya
  • Gelişebilecek başka bir panik ataktan çok fazla korkuyorsanız ve bu durum hayatınızı etkiliyorsa.

Kaygı Bozuklukları Kimlerde Görülür?

Kaygı bozuklukları genelde ergenlik döneminde başlar. Herkes bu bozukluğu geliştirebilir ancak kadınlar ve genç kızlarda daha yüksek oranlarda görülür. Çocuklukta ihmal veya istismar edilmiş yetişkin bireylerde görülme ihtimali fazladır. Ancak kaygı bozukluklarına sahip olmak için geçmişte yaşanmış bir travma deneyiminizin olması gerekmez, sağlıklı bir yaşam sürmüş bireylerde de görülebilir. Bazı insanlarda, birçok alanda yaşanan (iş, okul, romantik ve sosyal ilişkiler gibi) stresli durumlar birikip endişe artık çok fazlalaşıp kaygı bozukluğuna dönüşebilir.

Kaygı Bozuklukları için Yardım Almak

Sinirli, kaygılı veya endişeli hissetmek sizin için bir problem mi? Yapmak istediğiniz  şeylerden sizi alıkoyuyor mu? Bu iki soruya cevabınız evet ise, yaşadığınız durum için yardım arayışına girmeniz iyi olacaktır. İlk adım olarak, aile hekiminize danışabilirsiniz. Kaygı bozuklukları genellikle kendi kendilerine yok olup gitmezler. Ancak, bir çok etkili tedavi yöntemi, kaygı bozukluklarının tedavisinde iyi sonuçlar vermektedir.

Kaygı Bozukluğu Tanısı Nasıl Konur?

Psikiyatrik rahatsızlıkların tanısı psikiyatr veya psikologlar tarafından konur. Tanı sırasında aşağıdaki değerlendirmeler yapılır:
  • Nasıl hissettiğiniz, nelerin sizi endişelendirdiği ve ne kadar zamandır bu şikayetlerinizin olduğunu hakkında konuşmak
  • Psikolojik testlerin uygulanması
  • Fiziksel muayene için doktora yönlendirme
Doktorunuz veya psikoloğunuz, şikayetlerinin herhangi bir fiziksel hastalıktan (örneğin kalp veya tiroid problemleri) kaynaklanabileceği gerçeğini test etmek isteyecektir. Bu yüzden sizi fiziksel muayeneye ve birtakım tahliller yapılmasına yönlendirebilir. Kaygı bozukluklarının birçok alt türünde, tanı alınabilmesi için rahatsızlıkların birkaç ay devam etmiş olması gerekmektedir.

Kaygı Bozukluklarının Türleri

Yaygın Kaygı Bozukluğu

Yaygın kaygı bozukluğu deneyimleyen kişiler, zamanlarının çoğunu herhangi günlük durumlar hakkında endişelenerek geçirirler-örneğin; iş, finansal durum, sağlık veya aile gibi. Bu kişiler, herhangi bir sebep olmaksızın çok kötü şeylerin olacağı hakkında sık sık endişelenirler. Kaygılanmak hayatlarını olumsuz yönde etkilese bile, bunu durduramazlar. Örneğin; korkunç bir kaza geçireceklerinden çok fazla kaygılandıkları için araba sürmek istemeyebilirler. Korktukları korkunç şeylerin olmayacağına dair çevreden sürekli onay almaya ihtiyaç duyarlar. Yaygın kaybı bozukluğuna sahip bireyler genellikle rahat uyuyamazlar, genellikle boyun ve omuz bölgelerinde ağrılardan ve baş ağrılarından şikayet ederler.

Sosyal Kaygı Bozukluğu

Sosyal kaygı bozukluğu deneyimleyen bireyler, kaygılarını diğer insanların fark etmesinden ve eleştirilmekten endişe duyarlar.
  • Dikkat odağı olmak bu bireyler için problem olur.
Örneğin, aşağıdaki durumlar hakkında kaygılı hissederler;
  • Yeni insanlar ile tanışmak
  • Diğer insanların karşısında konuşma veya performans sergilemek
  • Toplantı veya partilere katılmak
  • Toplu taşıma araçlarını kullanmak
  • Bir şeyler yiyip içerken izlenmek
Kendilerini utandıracak şeyler yapabileceklerinden veya diğer insanların kişinin kaygılı olduğunu anlamasından şiddetli endişe duyarlar. Diğer insanların, kişinin kaygılandığını fark edebileceği durumlardan kaçınma eğilimi gösterirler. Normal seviyedeki utangaçlık, sosyal kaygı bozukluğu değildir.

Panik Bozukluk

Panik bozukluğa sahip bireyler, hiç bir nedene bağlı olmaksızın ortaya çıkan, öngörülemeyen ve tekrar eden panik ataklar yaşarlar. Ayrıca, yeni bir panik atağın olmasından aşırı derecede kaygılanırlar. Panik atak, bir anda gelen aşırı korku ve kaygı halidir, bu durum genellikle diğer insanlar için korkutucu olmayan durumlarda ortaya çıkar.

Agorafobi

Agorafobi, kişinin belirli ortamlarda aşırı derecede korku ve kaygı hissetmesi, kötü bir şey olacakmış veya panik atak geçirecekmiş gibi düşünmesidir. Genellikle bu kaygılar ortaya çıktığında, kişi korkulan ortamdan bir an önce kaçıp uzaklaşmak isteğinde olur. Agorafobi deneyimleyen kişiler aşağıdaki ortamlarda aşırı kaygılı hissederler;
  • Otobüs, tren, tramvay veya uçağa bindiklerinde
  • Garaj, köprü ve park gibi büyük açık alanlarda
  • Alışveriş merkezleri, sinemalar gibi kapalı alanlarda
  • Kalabalık alanlarda

Fobiler

Eğer kişi, belirli bir durum veya şeyden aşırı derecede korkup kaygılanıyorsa, fobik bozukluğa işaret eder. Kişilerin genellikle aşağıdaki durum veya şeylere fobisi olur;
  • Belirli hayvanlara-örneğin örümcek veya köpekler
  • Uçağa binmek
  • Yükseklik
  • Kan görmek veya iğne vurulmak
Burada duyulan korku, genellikle gerçekten var olan tehlikeye oranla oldukça fazladır ve korku kişinin günlük yaşamında aksamalara sebep olmaktadır. Örneğin kişi parkta yürümekten kaçınmakta çünkü herhangi bir köpek ile karşılaşmaktan korkmaktadır.   Kaygı bozuklukları ile ilişkili bulunan diğer psikiyatrik bozukluklar Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) ve Travma Sonrası Stres Bozukluğudur (TSSB).

Kaygı Bozukluklarının Tedavisi

Kaygı Bozuklukları Nasıl Tedavi Edilir?

Kaygı bozuklukları için önerilen tedavi türü genellikle psikoterapidir. Eğer psikoterapi işe yaramadıysa veya kaygı çok şiddetliyse, psikiyatrınız ilaç takviyesi de önerebilir. Öncelikle psikolojik tedavileri ve terapiyi denemek sizin için daha iyi olacaktır. Psikoterapi, ilaç tedavisi kadar etkili olabilmektedir. Tedavi alternatiflerini görüştüğünüz hekiminiz ile dikkatle gözden geçirmeniz iyi olacaktır.

Psikiyatristler kaygı bozuklukları hakkında neler yapmaktadır?

Psikiyatrist çoğunlukla aşağıdakileri uygular;
  • Kaygı alanlarınız hakkında konuşmak
  • Herhangi bir kaygı bozukluğu alt türü için tanı koymak
  • Kaygınızı yönetebilmeniz için çeşitli yöntemler üzerine beraber çalışmak
  • Psikolojik veya ilaç tedavisi uygulamak
  • Eşlik eden herhangi bir ek rahatsızlık varsa (örneğin depresyon veya madde bağımlılığı) onlar üzerine de çalışmak
  • İlaç verildiyse takibini yapmak
  • Diğer profesyonellere gerektiğinde sizi yönlendirmek

Psikolojik Tedavi

Kaygı bozukluklarında en etkili tedavi yöntemlerinden birisi Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)’dir. BDT öncelikle sağlıklı endişe ile kaygı arasındaki farkı öğrenmeniz ve beyninizin kaygı ile nasıl baş ettiğini anlamanız üzerine çalışır. Sonrasında psikoterapi sürecinde size yardımcı olmayan ve kaygınızı daha da artıran işlevsiz düşünceleriniz üzerine çalışılır ve kaygılı düşüncelerinizi ve davranışlarınızı nasıl değiştirebileceğiniz konuşulur. Eğer tedavi işe yarıyorsa, 4 ile 8 haftalık bir psikoterapi sonrası kendinizde ilk gelişmeleri fark edebilirsiniz.

Maruz Bırakma Tedavisi

Bu tedavi genellikle işleyen bir psikoterapi sürecinin içine entegre edilmiş şekilde uygulanır. Bu uygulama, sizi kaygılandıran durum ile aşamalı olarak yüzleşmenizi içerir. İlk olarak, daha önceden yapabildiğiniz ancak şuanda kaygıdan dolayı yapamadığınız şeylerin bir listesini yapın. Sonrasında, size en kolay gelen adımdan başlayarak zora doğru hazır hissettiğiniz adımları uygulayın. Örneğin, metroyla yolculuk yapmak konusunda aşırı kaygılı hissediyorsanız, aşağıdaki şekilde bunu adımlara bölebilirsiniz;
  • Metro istasyonunda metroya binmeden yalnızca biraz zaman geçirmek
  • Bir arkadaşınız ile beraber yalnızca 1 durak binmek
  • 1 durak kendi başınıza gitmek
  • Metronun sakin olduğu bir zamanda gideceğiniz yere gitmek
  • Metro yoğunken gideceğiniz yere gitmek

İlaç Tedavisi

Genellikle, psikolojik tedavilerden yeterli yarar göremediğiniz zamanlarda ilaç tedavisi önerilmektedir. Ancak, eğer depresyonunuz veya kaygı bozukluğunuz çok şiddetli seviyedeyse, doktorunuz hem psikolojik hem ilaç tedavisini birlikte götürmenizi isteyebilir. Kaygı bozuklukları için kullanılan ilaç çeşitleri Kaygı bozuklukları için en iyi ilaçlar antidepresanlardır. Antidepresanlar depresyon için olduğu kadar kaygı bozuklukları için de etkili ilaçlardır.

Kaygı Bozukluklarında Kendi Kendinize Yapabileceğiniz Adımlar

Şu anda kaygılı mı hissediyorsunuz? Aşağıdaki yavaş nefes alma tekniğini kullanabilirsiniz;
  • 5 saniye nefesinizi tutun
  • Nefes almayı 3 saniyede yapın
  • 3 saniyede nefes verin
  • Bu şekilde yavaş nefes alıp vermeyi 1 dakika boyunca sürdürün
  • Biraz ara verdikten sonra 1 dakika daha aynı uygulamayı yapın. Kaygınız azaldığında uygulamayı bitirebilirsiniz.
Kaygıyı hissettiğinizde onu nasıl yöneteceğinizi öğrenmek size iyi gelecektir. Aşağıda bunun için bazı öneriler bulunmaktadır.
  • Yavaş nefes almak, farkındalık ve gevşeme egzersizleri gibi kanıtlanmış teknikleri kullanın.
  • Endişelerinizin ne kadar gerçekçi olduğunu sorgulayın. Korktuğunuz şeyin gerçekleşme olasılığı ne kadar?
  • Sevdiğiniz bir şeyi yaparak dikkatinizi dağıtmaya çalışın. Örneğin; sevdiğiniz biriyle konuşmak, kitap okumak, evcil hayvanınız ile dışarı çıkmak, yürüyüşe gitmek, bahçe ile uğraşmak.
  • Kaygınızı sürdüren herhangi bir probleminiz var mı? Eğer varsa olası çözüm yolları hakkında beyin fırtınası yapın ve uygulanabilir adımlar halinde probleminizi çözüme ulaştırın. Problemi çözmeye doğru attığınız her adım sizi rahatlatabilir.
  • Yapmanız gereken ve sürekli ertelediğiniz herhangi bir iş hakkında mı kaygılı hissediyorsunuz? Çözümü küçük adımlara bölün ve ne kadar küçük olursa olsun o adımı tamamladığınız için kendinizi takdir edin.

Kaygınızı uzun süreli olarak yönetmek için:

  • Hakkında kaygılı hissettiğiniz şeyler ile aşamalı olarak yüzleşmeye çalışın. En az kaygı uyandırandan başlayarak en çok kaygı uyandırana doğru aşamalı olarak ilerleyin.
  • Kaygı hakkında bilgi edinin ve bu bilgileri çevrenizdekiler ile paylaşın.
  • Destek gruplarına katılın.
  • Her gün en az 30 dakika egzersiz yapın. Egzersiz beyindeki kimyasallar üzerine etki ederek kaygının azalmasına yardım eder.
  • Birlikte olmaktan mutlu olduğunuz arkadaşlarınız ve aile bireyleriniz ile vakit geçirin.
  • Depresyona dair sinyallere karşı tetikte olun. Kaygı bozukluğuna sahip bir çok birey aynı zamanda depresyon da geliştirebilmektedir.
  • Eğer kaygınız ile baş etmek için çok fazla alkol veya ilaç kullanıyorsanız bunu doktorunuz ile konuşun.
  • Sigara ve kafein tüketimi kaygınızı artırıyor olabilir. Eğer sigara kullanıyorsanız bırakmaya çalışın. Kahve, çay, kola veya kafein içeren diğer besinleri azaltın.

Kaygı Bozukluklarında İyileşme Oranları

Doğru destek, bilgi ve tedavi ile birçok hasta iyileşebilmekte ve yaşam doyumlarını artırabilmektedir. Birçok hasta tamamen iyileşebilmekte ve bunu sürdürebilmektedir. Genellikle bireyler yaşlandıkça kaygılarını daha iyi yönettiklerini belirtmektedirler. Doğru bir tedavi, hayatınızı artık kaygının kontrol etmediği bir noktaya getirebilir, istediğiniz veya ihtiyaç duyduğunuz şeyleri yapmanız kolaylaşabilir.

Kaygı Bozukluğu Deneyimleyen Birine Yardım Etmek

  • Kaygı ve kaygı bozuklukları hakkında bilgi edinin.
  • Eğer kişi istiyorsa, tedaviye başvurması için onu teşvik edin.
  • Birlikte egzersiz yapmak için zaman ayarlayın.
  • Anlayışlı ve cesaretlendirici olun. “Konuşmak ister misin?” veya “Sana nasıl yardımcı olabilirim?” diye sorun. İçtenlikle dinleyin ve kaygılandıkları konular hakkında neler yapılabileceğini beraber düşünün. Eğer konuşmak için hazır hissetmiyorlarsa, kendilerini anlamaya çalışan biri olduğunu bilmek bile onlara iyi gelecektir.
  • Eğer tavsiye verecekseniz, karşıdaki kişinin bununla ilgili ne hissedeceğine hassas olun. Kaygılarının gerçek dışı olduğunu söylemek yerine beraber sorgulamaya davet edin.
  • Kaygı deneyimleyen birisine bunu boş vermesini veya kafasına takmamasını söylemenin yarardan çok zarar verebildiğini unutmayın.
Avatar

admin

Şu Tarihten Beri Yazarımız:  17 Ağustos 2018