Tam 25 yıldır psikiyatri ve psikoloji içindeyim. Bir psikiyatrist olarak üniversite hastanesinde ve ofisimde psikologlarla birlikte çalıştım. Hatta çoğu meslektaşımın yadırgamasına rağmen üç beş yıl bir psikoloğun ofisinde ona yüzde vererek çalıştım. Halen de özel muayenehanemde psikologlarla iş birliği içinde çalışıyorum. Psikologları seven bir psikiyatristim! Eşim de psikolog!
Özel üniversitelerin de açılmasıyla birlikte ülkemizdeki psikolog sayısında büyük bir artış oldu. Bu psikolog arkadaşların büyük çoğunluğu İstanbul Ankara başta olmak üzere büyük şehirlerde çalışmak istiyorlar. Anlaşılabilir bir durum. Bana öyle geliyor ki, ne kadar kalabalık olursa olsun bu şehirlerde hali hazırda ihtiyaçtan fazla psikolog var. Ama yine de büyük bir şehirde yaşamak isteği baskın geliyor. Ben de kendi hesabıma büyük şehrin avantajlarını dezavantajlarına tercih edenlerdenim.
Peki yeni mezun oldunuz ve kendi ofisinizde çalışmak istiyorsunuz. Bunu nasıl başarabilirsiniz? Ya da mümkün mü? Pazarlamacıların kullandığı niş diye bir kavram var. Ne kadar kuvvetli rakipleriniz olursa olsun eğer bir niş yakalayabilirseniz siz de büyük şehirde kendi portföyünüzü oluşturabilirsiniz. Gördüğüm kadarıyla psikologların büyük çoğunluğu çift terapisi, aile terapisi, anksiyete ya da depresyonun bilişsel davranışçı terapisi gibi herkesin ilgilendiği alanlarla ilgilendiklerini söylüyorlar. Oysa ben şizofren hastalarda psiko-sosyal beceri geliştirme konusunda çalışıyorum, ya da ben anoreksia nevroza, bulimia nevroza ile ilgileniyorum, ben tik bozukluklarında davranışçı tedavilerle ilgileniyorum diyen psikolog sayısı çok az. Oysa milyonluk bir şehirde yalnızca bu bozukluklardan birinde özelleşmek bile bir portföy oluşturmak için yeterli olabilir. Üstelik özelleşmiş ve az bilinen bir konuyla ilgilenmek hem sizi diğer psikologların önüne çıkarır hem de siz, çok iyi bildiğiniz bir konu üzerinde çalışarak işinizden daha çok haz alırsınız.
Kendinizi özelleşmiş bir alanda yetiştirdiniz. Sıra geldi işin püf noktasına. Kendinizi nasıl tanıtacaksınız? Kendinize bilgi beceri alanında güveniniz ne kadar yerinde olursa olsun benim tavsiyem, kendi yerinizi açmadan en az birkaç yıl öncesinden kendinizi tanıtmaya başlayın. Bunun için internetteki uzman tanıtım sitelerini kullanabilirsiniz. Ancak görebildiğim kadarıyla bu uzman tavsiye sitelerinin büyük çoğunluğu henüz kendi ofisinden çalışmayan birisi için oldukça pahalı.
Uzmantavsiyeediyorum.com İngiltere’de çalışan bir grup bilgisayar mühendisi tarafından hazırlandı. Benden de danışmanlık hizmeti aldılar. Ben de onlara hem uzmanların ihtiyaçlarının neler olduğu hem de ücretlendirmenin nasıl olması gerektiği konusunda danışmanlık hizmeti verdim. Örneğin benim tavsiyem ile uzmantavsiyeediyorum.com sitesine henüz kendi ofisi olmayan uzmanların da kullanabilecekleri, kendilerini tanıtmak için makale yazabilecekleri ya da sorulara cevap verebilecekleri oldukça hesaplı bir tanıtım paketi eklediler. Daha çok özellik isteyen uzmanlar için bence diğer tanıtım siteleriyle karşılaştırıldığında hesaplı sayılabilecek tanıtım paketleri hazırladılar. Bu tür bir tanıtım sitesinin kendi sitenize göre avantajı birçok uzmanın yazdığı makaleler bir araya geldiğinde arama motorlarında daha yukarılarda listelenme şansınızı arttırıyor olması.
Tabii ki son olarak, belki de en önemlisi kendinizi eğitmeyi hiçbir zaman bırakmamanız gerekiyor. Eğer sizden yardım alanlar memnun kalırlarsa sizi çevrelerinde tanıtacaklardır. Eğer bir hasta ya da danışan size bir kez gelip bir daha gelmiyorsa, yüzlerce psikoloğun psikiyatristin bulunduğu bir şehirde tutunmak hiç de kolay değil. Genç meslektaşlara başarılar dilerim.