En iyi uzmanı bulmak için rehber – randevu öncesi hazırlık

  1. Ana Sayfa
  2. Uzman Bulmak
  3. En iyi uzmanı bulmak için rehber - randevu öncesi hazırlık
En iyi uzman doktoru bulmak için rehber.
Bu yazımda sağlık sorunlarına internette çözüm arayanlar için bir rehber oluşturmaya çalıştım. Size yardımcı olacak iyi bir doktor nasıl bulunur? Hangi özelliklere dikkat etmek gerekir? Doktordan randevu almadan önce neye ihtiyacınız olduğuna karar vermelisiniz. Bu rehberin önceliklerinizi belirlemede yardımcı olacağını düşünüyorum. En iyi doktor diğer doktorlara eğitim veren doktor mudur? En iyi doktor uzmanlaşan ve tıptaki yenilikleri takip eden doktor mudur? İnternetteki yorumlar bir doktorun ne kadar iyi olduğunu gösterir mi? Kibar bir insan olmak iyi bir doktor olmak için şart mı? İyi doktor hatalarını ve eksiklerini kabullenir mi? Çok fazla tetkik isteyen doktor iyi bir doktor mudur? İstediğiniz tedaviyi uygulamayan doktor iyi bir doktor mudur? İyi doktor size ne kadar zaman ayırmalıdır? İstediğiniz saatte ulaşabileceğiniz bir doktor iyi bir doktor mudur? Gerektiğinde başka bir doktora yönlendirebilen doktor iyi bir doktor mudur? Bir doktorla ilgili başka doktorların görüşleri önemli mi? Pahalı bir doktor iyi bir doktor mudur? Doktorun muayenehanesinin ne kadar uzakta olduğu önemli mi? Hastane bağlantısı ve diğer tetkik olanakları ne kadar önemli? Bir doktorla ya da terapistle ücretsiz ön görüşme imkânı olabilir mi? Ön görüşme bir fayda sağlar mı?  

En iyi doktor diğer doktorlara eğitim veren doktor mudur?

Evet ama… Üniversiteler dünyanın her yerinde prestijli kurumlardır. Uzun yıllar bir üniversite hastanesinde çalıştım ve her gün adımı daha önce hiç araştırmadan kapımdan içeri girerek muayene olmak isteyen hastalar oldu. Bu hastaların hemen hiç birisi belirli bir konuda özelleşip özelleşmediğimi sormadı. Birçok hastam da daha önce başarılı bir şekilde tedavi ettiğim hastaların tavsiyesiyle bana geldiler. Yine kimse “sizi tavsiye etti arkadaşım ama benim rahatsızlığım onun rahatsızlığından oldukça farklı, bilmem bu konuda bana yardımcı olabilir misiniz?” diye sormadı. İyi bir doktorun bütün hastalıkları bildiğini ve tedavi edebileceği varsayımı oldukça yaygın. Evet üniversitelerde eğitim veren uzman doktorlar kendilerini güncelleyen, yeni teknikleri takip eden ve genellikle alanında en iyiler arasından seçilerek orada bulunmayı hakkeden uzmanlardır. İstisnaları tartışmak yazımın boyutunu aşar. Bir üniversite profesörüne de gidiyor olsanız kendisine sizin özel durumunuzdaki hastalarla bir tecrübesi olup olmadığını sormanızı tavsiye ederim.

En iyi doktor uzmanlaşan ve tıptaki yenilikleri takip eden doktor mudur?

Tıp sürekli değişmektedir. Yeni teknikler ve yeni ilaçlar bulunmaktadır. İyi bir doktor tıptaki gelişmeleri takip eder. Yeni ilaçları ve teknikleri öğrenir ve ihtiyaç duyulduğunda uygular. Elbette bütün hastalarına yeni çıkan pahalı ilaçları veren doktorları kastetmiyorum. Bir uzmanın kendi branşında bile bütün yenilikleri takip etmesi ise imkansızdır. Bu durumda ancak belirli bir ilgi alanında özelleşen doktor bu alandaki yenilikleri takip edebilir. En iyi doktor sizin özel sorununuzda tecrübe sahibi olan doktordur. İster diyabet gibi yaşam boyu devam eden kronik bir sorun olsun, isterse diz cerrahisi gibi yalnızca bir kez ihtiyaç duyacağınız bir müdahale olsun belirli bir konuda uzmanlaşan doktor en iyi doktordur. Eğer nadir karşılaşılan bir durum nedeniyle yardım arıyorsanız, ya da başka uzmanlık alanlarından ilaçlar kullandığınız için ilaç etkileşimlerinin araştırılması gerekiyorsa, doktorunuzun internet ortamında uzmanlar için hazırlanmış veri tabanlarını kullanarak bilgilerini güncellemesi sağlıklı bir tutumdur. Yadırgamayın! Hiçbir hekimin bütün olası ilaç etkileşimlerini aklında tutması mümkün değildir. Her şeyi bildiğini iddia eden bir doktorun yanılma olasılığı artar. Unutmayın iyi bir doktor bilmedikleriyle değil bildikleriyle iyi bir doktor olmuştur!

İnternetteki yorumlar bir doktorun ne kadar iyi olduğunu gösterir mi?

ABD’de yapılan bir araştırma internetteki doktor yorumlarının doktorların gerçek başarılarını yansıtmadığını ortaya koyuyor. Hastalar negatif yorumları ve şikayetlerini pozitif yorumlardan daha çok paylaşıyorlar. Bu da çok sayıda hastası olan bir doktorun internette olumsuz yorumlarının da doğal olarak daha çok olabileceği anlamına geliyor. Eğer siz de bir doktorla ilgili internette olumsuz bir yorum yazmayı düşünüyorsanız sizi rahatsız eden durumu kendisine önce iletmenizi öneririm. Sizi rahatsız eden şey reçete ettiği ilaçların yan etkisi mi, yoksa etkisizliği mi? En hafif ilaçlar bile hassas bünyelerde beklenmedik yan etkilere yol açabilir. En iyi ilaç bile hastaların yüzde yüzünde başarılı olamaz. Size reçete edilen ilaçların etki etmesi için doz yükseltilmesi ya da daha fazla zamana ihtiyaç olabilir. Bu durumda doktorunuzla tekrar görüşmeniz ve sizi rahatsız eden durumu kendisiyle paylaşmanız sağlığınız açısından da en doğru yaklaşım olacaktır. En azından kendisine bir e-posta atarak düşüncelerinizi paylaşın. Eğer tatmin edici bir cevap alamazsanız o zaman yorumunuzu internette paylaşırsınız.

Kibar bir insan olmak iyi bir doktor olmak için şart mı?

Bir doktorun kibar olması aynı zamanda iyi bir doktor olduğu anlamına gelmez. Hem kibar hem de tecrübeli bir doktor ise hedefi on ikiden vurdunuz demektir. Özellikle devlet hastanelerinde yoğun bir iş temposunda çalışan doktorlardan ekstra nezaket beklemek gerçekçi değil. Asgari nezaket kurallarından söz etmiyorum tabii ki.

İyi doktor hatalarını ve eksiklerini kabullenir mi?

İyi bir doktor başarıları kadar başarısızlıkları konusunda da şeffaf olabilmelidir. Bilmediğini açıkla söyleyen doktor iyi bir doktordur, en azından zarar vermez. Bir konuda bilgi sahibi olmamak mümkündür ama bilmediğini kabullenememek en iyi ihtimalle hata en kötü ihtimalle ölümcüldür. Belirli bir operasyonu kaç kez yaptığını size söylemek istemiyorsa yeterli tecrübesi olmadığından şüphelenmekte haklı olabilirsiniz.

Çok fazla tetkik isteyen doktor iyi bir doktor mudur?

Çok fazla test isteyen bir doktor ya da hastane bunu ticari kaygılarla yapıyor olabilir. Hastanelerde prim usulü çalışan doktorlar maalesef gereğinden fazla tetkik isteyebiliyor. Çok fazla test sanılanın aksine tanı konusunda çok fazla bilgi vermez. Tamamen sağlıklı bir insanda bile çok sayıda tetkik yaparsanız şüphe uyandıran bir sonuca rastlamanız olasıdır. Doktorlar kimi zaman hastaya daha şirin görünmek için de test isteyebilir. Hemogram, sedimantasyon, karaciğer enzimleri gibi rutin kabul edilen kan testleri ucuzdur en sık görülen tıbbi durumlarla ilgili fikir verebilir. Eğer girişimsel bir tetkikten pahalı bir tetkikten söz ediyorsak, bu testten nasıl bir sonuç umduğunuzu sorabilirsiniz. Psikiyatride kullanılan ölçek ve testler de yerinde kullanıldığında bilgilendirici olur, aksi takdirde vakit ve para kaybı demektir. Daha fazla bilgi için psikolojik testlerle ilgili yazımıokuyabilirsiniz.

İstediğiniz tedaviyi uygulamayan doktor iyi bir doktor mudur?

Birçok araştırma basit bir soğuk algınlığı için antibiyotik kullanmanın faydadan çok zararı olabileceğini gösterdiği halde hastalar doktorlarından antibiyotik isterler. Bazı doktorlar hastaların baskılarına boyun eğer ve istediklerini yaparlar. Bazı hastalar kendi tanılarını koyarak hatta tedavilerini bile belirleyerek gelir. Arkadaşı Ritalin kullanmış ve faydalanmıştır. Kendisi de Ritalin ister. Oysa doktor kendisinde kaygı bozukluğu olduğu için öncelikle kaygısının düzeltilmesi gerektiğini aksi takdirde Ritalin’den faydadan çok zarar göreceğini söyleyebilir. Estetik cerrahi de hastaların kendilerinde olduğuna inandıkları kusurları düzelttirmek için ameliyat isteyen hastaların çok olduğu bir uzmanlık. Oysa hekim objektif bir gözle hastanın varsaydığı “kusur”un ameliyatın olası riskleriyle karşılaştırıldığında hiç olmadığını ya da ihmal edilebilir bir durum olduğunu söyleyebilir. İyi doktorlar doğru olduğuna inandıkları neyse onu yaparlar ve hastaya hayır diyebilirler. Eğer sizin talebinizi geri çeviriyorsa ve bunun tıbbi gerekçelerini açıklıyorsa iyi bir doktor bulduğunuzu düşünebilirsiniz.

İyi doktor size ne kadar zaman ayırmalıdır?

Hastalar eğer kendilerine yeterli zaman ayrıldığını düşünürlerse, doktorlarına daha çok güveniyor ve tedavilerine uyum oranları da artıyor. İyi doktor derdinizi anlatabileceğiniz zamanı size ayırabilmelidir. Eğer doktorunuz 10 saniye içinde sözünüzü kesiyorsa, 2 dakika içinde reçetenizi yazıyorsa bir sorun var demektir. Bir uzmanın tanınızla ilgili doğru kararı verebilmesi ve tedavinizi düzenleyebilmesi için ne kadar zamana ihtiyacı olduğu sorusunun tek bir doğru yanıtı yok. Bu nedenle konuyu biraz daha derinlemesine ele alalım. Hastaya ayrılan zamanın ülkelere göre karşılaştırıldığı bir incelemede Bangladeş’te 48 saniye, İsveç’te 22.5 dakika ayrıldığı, Amerika Birleşik Devletlerinde ortalama 20 dakika ayrıldığı belirtiliyor. Medscape Physician Compensation Report’ta belirtildiğine göre ABD’de hekimlerin %30’u 17-24 dakika, %29’u 13-16 dakika ayırdıklarını ifade etmişler. Bu araştırma tıbbın 26 uzmanlık alanında çalışan on dokuz bin doktorla yapılmış. Aşağıdaki tabloda uzmanlık alanlarına göre doktorların hastalarına ayırdıkları zamanı görüyorsunuz.
Uzmanlık alanı En sık cevap İkinci en sık cevap
Kardiolog 13-16 dakika (40%) 17-24 dakika (28%)
Endokrinoloji uzmanı 17-24 dakika (46%) 13-16 dakika (23%)
Gastroenteroloji uzmanı 17-24 dakika (46%) 13-16 dakika (26%)
Onkolog – kanser uzmanı 17-24 dakika (38%) 13-16 dakika (27%)
Göz doktoru 9-12 dakika (41%) 13-16 dakika (24%)
Kulak Burun Boğaz 13-16 dakika (30%) 17-24 dakika (29%)
Römatolog 17-24 dakika (45%) 13-16 dakika (32%)
Ürolog 13-16 dakika (35%) 9-12 dakika (34%)
Aile hekimi 13-16 dakika (35%) 17-24 dakika (35%)
Dahiliye uzmanı 17-24 dakika (40%) 13-16 dakika (27%)
Kadın Doğum 13-16 dakika (34%) 9-12 dakika (27%), 17-24 dakika (27%)
Pediatri – Çocuk Doktoru 13-16 dakika (37%) 9-12 dakika (30%)
ABD’nde hastaların büyük çoğunluğunun sigorta kapsamında olduğunu dikkate alındığında doktor sigorta şirketlerine hastayla ilgili bir rapor göndermek zorundadır. Hastaya ayırdığı yüz yüze görüşme dışında da mesaisinin önemli bir kısmını bu raporları yazmak için harcar. Türkiye’de hastaların tamama yakını SGK kapsamında sigortalıdır ve özel muayenehane ücretleri SGK kapsamında değildir. Hekimler rapor yazmak için vakit ayırmazlar. Muayene ücretini hastalar kendileri ödedikleri için beklentileri de artar. Hekimler bu durumu dikkate alarak hastanın beklentilerini karşılamaya çalışıyorlar. Kabaca bir hastanın tanısı ve tedavisi için yeterli olabilecek süreleri yansıtacağını düşündüğüm için ABD’deki doktor muayene sürelerini verdim. Psikiyatri uzmanlık alanları içinde özel bir yere sahip. İlaç tedavisinin ağırlıklı olduğu bir psikiyatrik müdahalede ilaç tedavisine yanıtın değerlendirmesi için 20 dakika da bir psikiyatrist için yeterli bir süre olabilir. Ancak hastanın psikodinamik olarak anlaşılması, hastalığın ortaya çıkmasında etkili olan psikososyal faktörlerin anlaşılabilmesi ve psikoterapötik bir müdahale için 20-30 dakikalık süre büyük ihtimalle yeterli olmayacaktır. Hasta olarak anlaşıldığınızı hissediyorsanız ve tedaviden sonuç alıyorsanız yalnızca süreye bakarak karar vermek doğru olmaz. Psikiyatrist arayanlar hekimin ne kadar zaman ayıracaklarını randevu alırken soruyorlar. Özellikle kronik bir hastalıktan mustarip iseniz ve uzun yıllardır birçok doktoru dolaşmış olmanıza rağmen rahatsızlığınıza tanı konulamamış ise, birçok farklı ilaç kullanmanıza rağmen tam bir tedavi gerçekleştirilememiş ise, ilk görüşmenizde uzun bir zamana ihtiyaç duymanız daha olasıdır ve randevu alırken seans süresini öğrenmek istemeniz yerinde bir taleptir. Bazı psikiyatrist özellikle ilk görüşme için daha uzun kontrol görüşmelerinde daha kısa zaman ayırıyorlar. Eğer uzun süredir birçok atak geçirmiş ve birçok farklı ilaç kullanmışsanız size tavsiyemiz, önceki ataklarınızı ve daha önce kullandığınız ilaçları yazarak ilk görüşmeye gitmenizdir. Bipolar bozukluk geçmiş atakların özetlendiği aşağıdaki örneği inceleyebilirsiniz.

İstediğiniz saatte ulaşabileceğiniz bir doktor iyi bir doktor mudur?

Doktorunuzun ulaşılabilir olması bir tercih sebebidir. Doktorunuza gece ya da gündüz günün herhangi bir saatinde doğrudan ulaşabilmek istemeniz doğal. Telefonun yanı sıra günümüzde e-posta yoluyla da doktora ulaşmak mümkün. Bu bazı uzmanlıklarda diğerlerinde olduğundan daha önemli olabilir telefonla doktora ulaşabilmek. Örneğin birçok ebeveyn çocuklarını götürdükleri pediatriste günün her saatinde ulaşmak istiyorlar. Ancak doktorunuz ne kadar yıllanmış ve tecrübeli ise o kadar çok hastası olacağından ulaşılabilir olması da o kadar güç olacaktır. Eğer özel bir hastalık konusunda uzmanlaşmış bir çocuk doktoruna gidecekseniz ulaşılabilirliği ikinci sırada değerlendirebilirsiniz. Çocuğunuzun rutin kontrollerini yaptırmak üzere düzenli gitmeyi planlıyor ve arada sık karşılaşılabilecek boğaz ağrısı, ishal, ateş gibi durumlarda telefonla da arayabilmek istiyorsanız bu konuda hekimin nasıl bir prensibi olduğunu önceden öğrenmenizde fayda var.

Gerektiğinde başka bir doktora yönlendirebilen doktor iyi bir doktor mudur?

Açık söylemek gerekirse ülkemizde iyi bir doktorun her şeyi bilen bir doktor olması gerektiği şeklinde bir kanaat mevcut. Tıp yalnızca çok geniş bir bilim alanı değil ayrıca tıbbi hastalıklar birçok belirsizlikler de barındırıyor. Tıbbi kararlar her zaman yüzde yüz netlikte verilemeyebilir. Örneğin ultrasonda safra kesesinde taş saptanan bir hastada bir genel cerrah ameliyat kararı verirken, gastroenteroloji uzmanı ilaç tedavisini yeterli görebilir. Bir psikiyatrist sizde epilepsi olabileceğinden şüphelenip bir nörologdan fikir almanızda fayda olduğunu söyleyebilir. Kimi zaman aynı branştan ya da farklı bir branştan ikinci bir uzmanın görüşüne başvurulmasında fayda olabilir. Eğer bir doktor sizi başka bir doktorun da değerlendirmesini öneriyorsa bu doktorun bilgisiz olduğunu değil, dikkatli ve sizin için doğru kararı vermeye çalıştığı anlamına gelir. Eğer bir doktor doğru cevabı yalnızca kendisinin bildiğini söylüyor ve başka bir doktordan fikir almanıza karşı geliyorsa dikkatli olmalısınız.

Bir doktorla ilgili başka doktorların görüşleri önemli mi?

Hastalar bir uzman arıyorlarsa genellikle öncelikle eğer varsa tanıdıkları herhangi bir doktora kime gitmeleri gerektiğini sorarlar. Şahsen bir doktor olarak çok emin olmadıkça başka bir doktor tavsiye etmekte zorlanırım. İsmen ya da şahsen tanısam da cerrahi operasyonlarındaki başarı oranlarını bilemeyebilirim. Bir uzman olarak yaptığım yönlendirmenin tıbbi sonuçlarından dolaylı da olsa sorumlu olduğumu hisseder ve olası bir olumsuzluk durumunda vicdanen rahatsızlık duyarım. Doktorlar birbirlerini eleştirmekten kaçınırlar. Halen gitmekte olduğunuz başka bir doktorla ilgili olarak fikrini sorduğunuzda doğrudan bir cevap beklemek yerine ipuçlarına dikkat etmenizde fayda var. Bir doktor “İstersen ikinci bir fikir alabilirsin” diyorsa, aslında o doktora gitme demeye çalışıyor olabilir.

Pahalı bir doktor iyi bir doktor mudur?

Bir uzmanın vizite ücretini belirleyen birçok faktör var. Görev yaptığı şehir, akademik unvanı, ne kadar tecrübesinin olduğu, ne kadar çok talep gördüğü, hatta ne kadar para kazanmak istediği gibi çok daha insani faktörler de ne kadar ücret talep ettiğiyle ilişkilidir. Her ay yüzlerce hastaya randevu veren bir uzman paraya ihtiyacı olmadığı için meslektaşlarına kıyasla daha az ücret talep edebileceği gibi meslektaşlarıyla rekabet etmeye ihtiyacı olmadığı için daha fazla ücret de talep edebilir. Bunların hangisinin sizin randevu talep ettiğiniz uzmanın ücretini belirlediğini bilemezsiniz. Yukarıda saydığım diğer faktörleri öncelemenizde fayda var.

Doktorun muayenehanesinin ne kadar uzakta olduğu önemli mi?

Kimi zaman uzak şehirlerden randevu alan ya da almak isteyen hastalarım oldu. Eğer telefonla görüşme fırsatım olursa kendilerine ne sıklıkta gelmelerinin mümkün olduğunu sorarım. Eğer hayatınızda bir kez ihtiyaç duyacağınız bir ameliyat için cerrah arayışındaysanız bunun için başka bir şehre gitmek kabul edilebilir. Düzenli kontroller gerektiren kronik seyirli bir rahatsızlık için yardım arıyorsanız, örneğin her ay ya da ayda bir kontroller gerekiyorsa, yaşadığınız yere yakın bir uzman tercih etmelisiniz. Bu durumda toplu taşım olanakları, park yeri gibi basit konular bile önem kazanabilir.

Hastane bağlantısı ve diğer tetkik olanakları ne kadar önemli?

Eğer bir ameliyat gerekli olacaksa, ya da kronik ama zaman zaman yatış gerektirebilecek bir durum söz konusu ise doktorunuzun gerektiğinde yatışınızı sağlayıp sağlayamayacağı, hastane bağlantıları önem kazanabilir. Eğer ultrason ve diğer görüntüleme yöntemleri ya da laboratuvar incelemeleri gerekirse bunları nasıl yaptırmanız gerekecek? Hekimin ofisinde hangi olanaklar mevcut?

Bir doktorla ya da terapistle ücretsiz ön görüşme imkânı olabilir mi? Ön görüşme bir fayda sağlar mı?

Kimi zaman hastalar ya da hasta yakınları ücretsiz bir ön görüşmenin mümkün olup olmadığını soruyorlar. Bu yazıda belirttiğimiz hususların bir kısmını doktorun sekreteriyle konuşarak netleştirebilirsiniz. Sekreterinin sahip olmadığı bir bilgi hakkında doktorla kısa bir telefon görüşmesi yapmanız da mümkün olabilir. Hekimin ancak detaylı bir inceleme yaparak verebileceği cevapları kısa bir ön görüşme ile vermesi mümkün olamaz. Yakın zamanda yaşadığım bir görüşmeyi örnek vererek konuya açıklık getireyim. Genç bir erkek randevu alarak görüşmeye geldi. Görüşmenin ilk birkaç dakikasından sonra asıl gelme sebebinin eşindeki kaygı sorunları olduğunu açıkladı. Eşi damgalanma endişesiyle gelmek istememişti. Eşinin semptomlarını anlatarak tanısını ve tedavisinin nasıl olabileceğini anlamak istiyordu. Anlattıkları olası tanılar ve olası tedaviler konusunda fikir veriyordu vermesine ama hasta karşımda olmadığı için net bir şey söylemem mümkün olamıyordu. Obsesif kompulsif bozukluk, depresyon, karma anksiyete depresyon hepsi de olabilirdi. Anksiyetesinin ve depresyonun şiddetine göre birçok farklı tedavi mümkün olabilirdi. Psikoterapi de tedaviye eklenebilirdi. Hasta yakını olan bu adamla bir saat görüştük ama görüşme tıp fakültesi öğrencilerine verdiğim derslere benzer bir şeye dönüştü. Bir seans ücreti ödemişti, tam bir saat görüşmüş ama hastanın tedavisini bile düzenleyememiştim. Üstelik durumu ciddiye almalarını sağlamak için, yoğun kaygıları olan depresif bir hastanın intihar olasılığının da yüksek olduğunu söyleyerek belki de gereksiz yere adamı kaygılandırmış olabilirim. Öyle ya muayene etmediğim bir hastanın benim eksik bıraktığım bir bilgi yüzünden hayatını tehlikeye atamazdım. Bu örnek bir “ön görüşmenin” muayenenin yerini tutamayacağının güzel bir örneğiydi benim için. Ön görüşmelerde sıkça sorulan bir soru da tedavinin ne kadar başarılı olacağı, kaç seans süreceği hakkındadır. Benzer bir durum bu sorular için de geçerlidir. Araştırmalar bize bu konuda kabaca fikir verir. Örneğin obsesif kompulsif bozukluk hastaları ilk sıra tek ilaçla yapılan tam doz bir tedaviye iki ayda %50 yanıt verir. Peki bu bilgi belirli bir hasta söz konusu olduğunda ne anlama geliyor? Obsesif kompulsif bozukluk tanısı koyduğum olağan dozun yarısında bir ay içinde tama yakın düzelen hastalarım da oldu. Eşinin istemesi üzerine boşanmak kararı verdiklerini ama kendisinin önerisiyle çift terapisini denemeyi kabul ettiğini söyleyen bir erkek, telefonda daha önce benzer hastalarım olup olmadığını ve bu çiftlerin kaç tanesini boşanmaktan kurtarabildiğimi soruyordu. Psikoterapinin sonuçlarını olumlu olarak değerlendirmek için kıstasınız nedir? Bu danışan açısından tek bir sonuç tedavinin başarı kıstası olarak karşıma konuluyordu: evliliğin devamı. Evlilik karmaşık bir sistemdir ve boşanma hatta kimi zaman boşanamama sistemdeki bir arızadan kaynaklanır. Sistemdeki sorunun düzeltilmesi evliliğin mutlu bir şekilde sürmesini sağlayabileceği gibi, eşlerden birinin ya da her ikisinin birden boşanmaya karar vermesine de neden olabilir. Karşımdaki iki insanın birbirine zarar verdiğini görsem bile boşanmaları yönünde bir telkinde bulunmam. Sorunun kaynağını gösteririm. Genellikle eşler sorunların kaynağını karşıda görürler. Hemen her zaman evlilik sorunlarında her iki tarafın da katkısı vardır oysa. Sorunlara kendisinin nasıl katkıda bulunduğunu gören eş boşanmaktan vazgeçerek önce kendini değiştirmeye karar verir. Bir eşteki değişim diğer eşte de değişime neden olur. Şimdi telefonda bana sorulan sorunun cevabının hiç de basit olmadığını anlamış olmalısınız.
Avatar

Mehmet Akif Ersoy

Şu Tarihten Beri Yazarımız:  19 Ağustos 2018

Psikiyatrik hastalıkların farmakoterapi (ilaç tedavisi) ve analitik yönelimli psikoterapi ile tedavisinde 25 yıllık deneyim.