Depresyon

  1. Ana Sayfa
  2. Psikiyatri
  3. Depresyon
depresyon
Günlük yaşantımızda sıkça duyduğumuz depresyon psikoloji alanının nezlesi olarak tabir edilir. Başımıza gelen olumsuz olaylardan sonra ortaya çıkan hüzünden farklı olan depresyon aslında nedir, gelin beraber inceleyelim. Depresyon yani çökkünlük; sürekli derin üzüntülü olma ve yaşamsal aktivitelerin azalmasını içeren duygusal bir yaşantıdır. .Beyni etkileyen ciddi bir hastalıktır. Bu durumda düşünme, konuşma ve hareketlerde yavaşlama görülür. Değersizlik, çaresizlik, isteksizlik ve karamsarlık da en önemli belirtileri arasında yer alır. Depresif bozukluklar üç çeşit olmakla birlikte bular; Majör depresyon, distimik(kronik) depresyon, atipik depresif bozukluktur. Majör depresyon en sık rastlanan olup tek bir nöbet ya da yineleyici nöbetler şeklinde görülebilir. Bir majör depresif dönemin süresi 2 hafta ile iki yıl arasında değişebilir. Her üç hastadan birinde depresyonun yinelemeler yaşam boyunca sürer. Majör depresyon her yaşta görülebilir ancak 40-50 yaşlarında görülme sıklığı fazla olup kadınlarda erkeklere oranla iki kat daha fazla rastlanır. Majör depresyon yaşayan birey için gelecek karanlık ve umutsuzdur. Kendisini işe yaramaz ve küçük görür. Düşünceleri geçmiş pişmanlıklar ve acı veren anılar ile doludur. Her hangi bir işe olan dikkat ve konsantrasyonunda azalmalar görülür. Uykuya dalma da güçlük ve sabah erken ve yorgun uyanmalar baş gösterir. İştahsızlık ya da iştah artmasının yanında cinsel istek ve eylemde de azalmalar görülür. Bu belirtilerden bir kaçının kendimizde olduğunu düşünüyor fakat depresyonda olup olmadığınızdan emin olamıyorsanız gelin sizinle bir test uygulayalım. Aşağıda sıralanan belirtilerden en az beş tanesinin sizde en az iki haftadır sürdüğünü düşünüyor musunuz?
  • İştah azalması ve aşırı kilo kaybı
  • İştah artması ve aşırı kilo alma
  • Uykusuzluk veya aşırı uyuma
  • Hareketlerde yavaşlama veya sürekli hareket halinde olma
  • Alışılmış aktivitelere ilgi ve zevk kaybı
  • Cinsel dürtülerde azalma
  • Enerji kaybı, yorgunluk
  • Değersizlik, aşırı ve uygunsuz suçluluk hisleri
  • Dikkat ve konsantrasyonda azalma
  • Tekrarlayan ölüm düşüncesi ve intihar girişimleri
Cevabınız evet ise bir yardım almanızda fayda var. Ancak depresyonunuz ve kaygınız ne kadar kötü hissettirirse ettirsin, iyileşme süreci oldukça başarılıdır. Tedavi sürecinde fayda sağlayabileceğiniz üç yol vardır, bunlar; ilaç tedavisi, psikoterapiler, diğer tedavi yöntemleridir (EKT). İlaç tedavisinde sıklıkla kullanılan antidepresanlar, seratonin ve noradrenalin gibi hormonların işlevsel aktivitesini arttırırlar. Bu tür ilaçlar kesinlikle doktor tavsiyesinde ve doktorun öngördüğü süre içerisinde kullanılmalıdır. Günümüzde ilaç tedavisiyle aynı etkilere sahip olan psikoterapiler de alanında uzman ruh sağlığı personelleri tarafından verilir. Depresyon tedavisinde en etkili terapi yöntemlerinden biri olan bilişsel terapi, depresif belirtilerin ortaya çıkmasında mantık dışı kötümser düşüncelerin rol oynadığını savunur. Bu olumsuz düşünceler acı veren duyguların kaynağıdır. Terapinin amacı da olumsuz otomatik düşünceleri fark etme, durdurma ve yerine yapıcı gerçek düşünceleri koymaktır. Bu süreçte ilk adım olarak depresif hissettiğiniz zaman, az önce ya da o sırada aklınızdan geçen olumsuz düşünceyi belirlemeye çalışmakla başlanır. Kötü duygu durumunuzun nedeni bunlar olduğuna göre, onları değiştirmeyi öğrenerek duygu durumunuzu da değiştirebilirsiniz. Tüm bu yardımları alırken iyileşme sürecini hızlandırmak adına, yapmak için içinizde enerji bulamadığınız aktiviteleri yapmaya kendinizi zorlayın. İçinizdeki isteği beklemeyin, bazen istek eylemden sonra gelir. Depresyon durumundayken hiçbir şey yapmadığınızda ödül almayı yani haz almayı engellemiş olursunuz. Kısacası bu dönemde etkinlik yaşamsal bir faaliyettir. Kendinize bu durumla başa çıkmak için neler yapabileceğinizi sorun ve bir adım atın!
Avatar

Kevser Gün

Şu Tarihten Beri Yazarımız:  10 Ekim 2018